Artık Hepimiz Asgari Ücretliyiz!
Yetkili yandaş ile sahnelenen ihanet temalı toplu sözleşme tiyatrolarında memur ve emeklinin maaşı kırpıla kırpıla asgari ücret seviyelerine düşürüldü. 2013’lerden beri feryat figan dile getirdiğimiz malum sonla nihayet yüzleştik. Öğretmen maaşı ile asgari ücreti eşitleme, tüm çalışan kesimi asgari ücretli yapma stratejisi gerçekliğe dönüştü.
2013 asgari ücret 773 TL iken öğretmen maaşı 2100 TL idi ve asgari ücretin 2.7’sine tekabül ediyordu. Öğretmen maaşı yaklaşık üç kat fazla olduğu asgari ücret ile eşitlenmiş oldu. Asgari ücrete her yıl daha fazla zam yapılırken öğretmen maaşlarının artışı büyük bir cimrilikle buçuklu rakamlarda tutuldu. Bugüne gelindiğinde öğretmen Aralık ayında 8.550 TL maaş alırken asgari ücret yüzde 54’lük bir artışla 8.500 TL yapıldı. Öğretmenler enflasyon farkıyla çırak çıkartılarak geçiştirildiği takdirde bu ülkede yıllarca eğitim görmenin, lisan-yüksek lisans yapmanın, sayısız eleme sınavına girip atanmaya çalışmanın hiçbir anlamı kalmayacak.
2008 yılında öğretmen maaşıyla 29 gram altın alınabiliyordu. 2013 yılında ise 23 gram altın alabilen öğretmen maaşı şu an sadece 9 gram alabiliyor. Öğretmen maaşlarının 1200 dolara tekabül ettiği 2013 yılındaki seviyesine yükseltilmesi için en az 23.500 lira olması gerekiyor.
Enflasyonun en az yüzde 180 olduğu bir ekonomik gerçeklikte enflasyon rakamlarıyla oynanarak yüzde 80’lerde gösteriliyor ve çalışanın emeği gasp ediliyor. Hükümetin enflasyonla mücadele etmek gibi planı ve stratejisi yok. Enflasyonu dizginlemek, alım gücünü ve halkın yerlerde sürünen refah seviyesini yükseltmek yerine para basarak sorunları çözeceğini düşünüyor. Öyle bir ekonomik model uygulanıyor ki o modelin çıktısı polisin, öğretmenin, doktorun, avukatın asgari ücret alması oluyor.
Öğretmen darboğazda. Kirasını ödeyemiyor, geçinemiyor. Borç batağına saplanmakla karşı karşıya bırakılıyor. Yetkiyi ve gücü elinde tutanlar ile onların piyonu sendikalar bu gerçekliğin farkında değillermiş gibi davranıyor. Öğretmeni devlete karşı koruyacak mekanizmaların bazıları devşirildi ve güle oynaya etkisiz hale geldiler, geri kalanı da yüzde 2 barajı gibi engellerle yok edilmek isteniyor. Öğretmenlerin temsil ayağı çökertildi. Ev-araba sahibi olması, tatile gidebilmesi imkânsız hale getirilen öğretmenler hak ve adalet temelinde temsil edilmedikleri için bilinçli bir prekaryalaşmaya tabi tutuluyorlar.
Öğretmenler bugüne kadar kendilerini fakirleştiren, adı olan fakat işlevi olmayan sendikalar vasıtasıyla güçsüzleştirildiler, yalnızlaştırıldılar. Giderek tamamen güvencesiz hale getirilecekler. Zira güvencesiz insanları yönetmek çok kolaydır. Öğretmenlerin bu oyunu görüp kendi geleceği için devşirme sendikalardan istifa edip hak mücadelesi veren sendikalara omuz vermeleri gerekiyor. Pişman olmak için yarın çok geç olacak.
Bekir Birbiçer / Özgür Eğitim-Sen Yönetim Kurulu Üyesi
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.