Uzman Öğretmenlik/Başöğretmenlik Eğitim Programının Yaz Tatilinde Yapılmasına İlişkin Dava Açıldı

Uzman Öğretmenlik/Başöğretmenlik Eğitim Programının Yaz Tatilinde Yapılmasına İlişkin Dava Açıldı
Eğitim Gücü Sen: ''12 Mayıs 2022 tarihinde duyurulan “Uzman Öğretmenlik/Başöğretmenlik Eğitim Programı Ve Yazılı Sınav Takvimi”nde yer alan eğitim programının yaz tatilinde yapılmasına ilişkin düzenlemeye yönelik 15 Mayıs 2022 tarihli itirazımızın zımnen reddi üzerine öncelik ve ivedilikle yürütmenin durdurulması istemi ile dava açtık.''

14.02.2022 tarih ve 31750 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan “Öğretmenlik Meslek Kanunu” ile öğretmenlik mesleği “öğretmen-uzman öğretmen-başöğretmen” şeklinde kariyer basamaklarına ayrılmıştır. Kanun’un 6. maddesinde uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik unvanları için 10 ve 20 yıllık kıdem süreleri, yapılacak eğitime katılma ve öngörülecek mesleki çalışmaları tamamlama zorunluluğu getirildikten sonra uzman öğretmenlik için 180 saat ve başöğretmenlik için 240 saat eğitim görülmesi gerektiği hükme başlanmış, bu koşullar haricindekariyer basamaklarında ilerlemeye ilişkin usul ve esasların yönetmelikle düzenleneceği belirtilmiştir.Bu noktada belirtmek gerekir ki, Kanunun taslak görüşmelerinde bilhassa eğitim süresinin uzunluğundan hareketle, eğitim programının nasıl ne zaman ve ne şekilde yürütüleceğine dair büyük bir belirsizliği işaret etmesi fazlaca eleştirilmiştir.
 
12.05.2021 tarih ve 31833 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren “Aday Öğretmenlik ve Öğretmenlik Kariyer Basamakları Yönetmeliği’nin 12/1. maddesi ile öğretmenlik mesleği için öngörülen kariyer basamakları unvanlarını haiz olmak için yazılı sınav şartı öngörülmüş, 12/5. maddesinde de eğitim programlarının kapsamı, içeriği ve diğer hususların Bakanlıkça belirleneceği ifade edilmiştir.
Milli Eğitim Bakanlığı , 12.05.2022 tarihinde, Uzman öğretmenlik için 18 Temmuz-05 Eylül 2022, başöğretmenlik için 18 Temmuz-19 Eylül 2022 tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan ve neredeyse tüm yaz tatilini kapsayan bir Eğitim Programı duyurusunda bulunmuştur.
 
1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun “öğretmenlerin izin ve tatilleri” başlıklı 50/A maddesi (Ek:15/4/2020-7243/24 md.)Öğretmenler, yaz tatili içinde aralıksız iki ay izinlidirler. Ancak bu iki aylık izin sürelerine dokunulmadan kalan tatil zamanlarında yönetmelikle belirlenecek meslekle ilgili çalışmalara katılmakla yükümlüdürler. Rehberlik öğretmenleri tercih danışmanlığı, alan ve ders seçimi, öğrenci tanılama sürecine bağlı olarak yapılacak çalışmalarda ihtiyaç duyulması halinde izin ve tatil dönemlerinde de görevlendirilebilir. Bu durumda rehberlik öğretmenlerinin izinleri bir aydan az olamaz’’ hükmünü amirdir. Buna göre dava konusu düzenlemede yer alan eğitim programının uzman öğretmenlik için 18 Temmuz-05 Eylül 2022, başöğretmenlik için 18 Temmuz-19 Eylül 2022 tarihleri arasında gerçekleştirilmesine dair belirleme; öğretmenlerini aralıksız iki ay izinli olduğu ve hizmet içi eğitimler dahil hiçbir biçimde dokunulamayacak olan bir süreye yönelik olması dolayısıyla anılan Kanun hükmüne açıkça aykırıdır.
 
Dava konusu düzenleme Türkiye Cumhuriyetinin eylem ve işlemleri hukuka uygun olan insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her alanda adil bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa'ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayan ve yargı denetimine açık olan bir Hukuk Devleti olmasına dair Anayasamızın 2. maddesine, ayrıca 42 ve 13. maddelerine de aykırılık teşkil etmektedir.
 
Uzman öğretmen veya başöğretmen unvanı için öngörülen yazılı sınava katılarak bu unvanlara sahip olmak ve mali haklarından yararlanmak için Yönetmeliğin 12 ve Kanun’un 6. maddelerinde öngörülen Eğitim Programına katılmak zorunludur.
 
Söz konusu eğitim programları,mesleğin kariyer basamaklarında ilerleme hakkına yönelik olduğundan aynı zamanda bir “öğrenim hakkı”dır ve Anayasanın 42. maddesi kapsamında bu hakkın kapsamı ancak kanunla tespit edilebilir.
 
Buna karşın “dinlenme hakkı” da temel hak ve hürriyetler kısmında düzenlenen bir sosyal hak olup, Anayasanın 13. maddesi uyarınca ancak kanunla sınırlanabilir.
 
Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda; Milli Eğitim Temel Kanunu ile getirilen yasağa aykırı bir düzenleme yapma yetkisi verilmediği tartışmasızdır.
 
Zira Yasa Koyucu bu konudaki iradesini zaten çok net biçimde açıklamış öğretmenlerin yaz tatilinde aralıksız iki ay izinli olduğu, ancak bu iki aylık izin süresine dokunulmadan kalan tatil zamanlarında yönetmelikle belirlenecek mesleki çalışmalara katılmakla yükümlü olduklarını öngörmüştür. Buna göre 2 aylık mutlak izin süresi haricideki eğitimler bile ancak Yönetmelikle düzenlenebilecekken, davalı idare bu niteliği bile haiz olmayan dava konusu duyurusu ile Anayasa’yı ve bu konuda temel bir mevzuat olan Milli Eğitim Temel Kanunu hükmünü bertaraf etmiştir.
 
Öğretmenler kariyer basamaklarında ilerlemek adına katılmak zorunda oldukları eğitim ile Anayasa ve Yasa ile güvence altına alınan dinlenme hakları arasında bir tercih yapmak zorunda bırakılmışlardır. Bu hususun İnsan Haklarına Saygılı Devlet, Anayasada düzenlenen kariyer basamaklarında yükselme, maddi ve manevi varlığını geliştirme, eğitim hakkı ve dinlenme hakkı ile ilişkilendirilebilir bir yönü olmadığı gibi, uygulamanın muhatabı olan kesim bakımından doğurduğu/doğuracağı zararın ileride verilebilecek bir iptal kararıyla giderilmesi mümkün değildir.

Eğitim ve Bilim Gücü Dayanışma Sendikası (Eğitim Gücü Sen) olarak “Uzman Öğretmenlik/Başöğretmenlik Eğitim Programı Ve Yazılı Sınav Takvimi”nde yer alan eğitim programının yaz tatilinde yapılmasına ilişkin düzenlemeye yönelik öncelik ve ivedilikle yürütmenin durdurulması istemi ile dava açtık.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.

Bunlar da İlginizi Çekebilir