KAYBOLAN ALIM GÜCÜMÜZ

İl Başkanı Osman DAĞLI; “Tüm memurlarımız gibi eğitim çalışanlarımız da 15 Ocak 2024’ü bekliyor. Planlar yapıyor. Ocak Ayında zam alacaklar ya eksi bakiyesini kapatacak, birikmiş kredi kartını ödeyecek. Bakın dikkatinizi çekerim; eğitim çalışanının Ocak Ayı beklentisi kıyafet, telefon almak, tatile gitmek değil, borçlarını ödeyebilmek. Ne kadar acı bir durum. Yılsonuna yeniden bu duruma düşüp Ocak ayını aynı beklentilerle karşılayacağını bile bile birkaç ay borçsuz yaşama derdine düştü. Ocakta gelecek zam için bile sevinemiyor çünkü maaştan daha fazla zam akaryakıta, temel gıdaya ve faturalara gelecek.

Öğretmenlerin ek dersleri de komik bir rakamda kaldı. Üç saat ek dersle bir öğün yemek yiyebiliyor.

Soruyorum şimdi?

Kaç eğitim çalışanımızın kantin alışverişi azaldı?

Kaç eğitim çalışanımız okula toplu taşıma ile gidip gelmeye başladı?

Kaç eğitim çalışanımız öğle yemeklerinden feragat etmeye başladı?

Bunlar sadece eğitim çalışanlarının okul yolunda gittiği kısıtlamalar. Ya diğerleri?

Kurumlarda görev yapacak bu eğitim çalışanlarımız. Teneffüslerde herkes geçim derdinden bahsediyorsa oradaki eğitimi bir düşünün. Eğitim çalışanlarımız kendini geliştirebilmek için kitap alamıyorsa, sinemaya gidemiyorsa, sanata, kültüre bütçe ayıramıyorsa öğretmen köleleştiriliyor mu?

Okula git-gel, evde otur, geçinebilmek için hesap yap dur!

Sevgili öğretmenim, canım öğretmenim, fedakâr öğretmenim demekle olmuyor. İtibar kazandırılmıyor, kıymet bilinmiyor, vefalı olunmuyor. Eğitimi yürüten tüm eğitim çalışanlarıdır. Onun refahı eğitimin refahıdır, aydınlığıdır. Asgari ücret, döviz, altın ile maaşların istatistiğini çıkarmıyorum bile. İnanın o kadarına bile gerek yok, gözümüze sokulmuş vaziyette zaten.

Eğitim Gücü Sendikası olarak Temmuz 2022’de en az yoksulluk sınırında maaş talep etmiştik. Dün demiş olabiliriz ama bugünler için demiştik.

Eğitim Gücü Sen Denizli İl Başkanı Osman DAĞLI basın açıklamasını şu şekilde sonlandırdı. “Nihayetinde gelinen noktada “Toplu Sözleşme” masalarından “NASIL BİRAZ BUÇUK ALIR GELİR” diye beklentilerimizin de kalmadığı bir hale düştük. Toplu Sözleşmelerde bu yıl temcit pilavları vardı, var olanları tekrar kazanım olarak sundular bizlere. Tabi buna inan binlerce eğitim çalışanı da var.

Belki de önümüzdeki iki yıl son zam aldığımız yıl olabilir. Zira sonraki “Toplu Sözleşme” masasından beklentilerin geldiği son durum:

“MAAŞLARIN ÖDENMESİNİN DEVAMINI SAĞLADIK.”