Bu soylu dava hareketi olan teşkilatımızın tarihinde seviyenin hiç bu kadar düşürülmediği ve asıl tedirginliklerinin nedeninin, dava kılıfına gizledikleri rantiyeci yüzlerinin görünmesidir.

Eğitimciler Birliği Sendikasının Tuzla teşkilat toplantısından bir gün önce 28.12.2023 günü Ali Yalçın’ın amigosu sanal kişilik A. Tanıl Karakuş adıyla kaleme alınan yazıda hakaret ve tehditlerle güya kendilerince gözdağı vererek özgür düşünceyi susturma çırpınışları ve itibar suikastları beyhudedir. Sizin dava kılıfının arkasına gizlendiğiniz rantiyeci yüzünüzü üyeler gördü. Artık bu saatten sonra, Siz ne yaparsanız yapın, Yıldırım Demirci, bir kere bir milyon üyenin gönlüne girdi.

Hanım kardeşlerimizin utancından okuyamadığı ve okuyanların, “Bir yazı bu kadar seviyesiz, aşağılık ve çirkin yazılamazdı.” dedikleri üçüncü yazıyı da 28.12.2023 tarihinde yine A. Tanıl Karakuş müstear isimle piyasaya sürenlerin bu teşkilatta yerleri yoktur. Bu yazıların piyasaya sürülmesinde birinci derecede sorumlu olan sendikanın başındaki Ali Yalçın’dır.

03.01.2024 tarihinden itibaren gerçek kişi olmayan A. Tanıl Karakuş veya başka bir müstear isim kullanarak şahsıma yönelik iftira, hakaret ve tehdit yaparak; onur, şeref ve saygınlığımı rencide edici yazıların yazılması halinde bu yazıları Ali Yalçın tarafından yazıldığının kabul edileceğini kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Çekirdekten çelikleşme mottosuyla teşkilat toplantılarının İstanbul ayağı 29 Aralık 2023 tarihinde Tuzla’da yapıldı. Toplantıya tüm ilçe şube müdürleri davet edilirken çekirdek kadro davet edilmedi ve toplantıya katılması istenmedi. Toplantıya katılmayın demek birlerden milyonlara gelme hikâyemizde verilen emeğe saygısızlıktır, mahkeme kararı ortadayken hukuka saygısızlıktır. Ali Yalçın, bu sendika senin babanın çiftliği değil; bir milyon üye bu sendikanın sahibidir. Bu nedenle sendikanın kurucu bir üyesi olarak, sendikamızın düzenleyeceği tüm toplantılara katılacağız. Genç kuşaklara Akif İNAN’ın değer sendikacılığı ilkelerini yorulmadan, bıkmadan, usanmadan anlatmaya ve yazmaya devam edeceğiz.

Ali Yalçın, 29.12.2023 tarihinde Tuzla’da yapılan teşkilat buluşması programında kürsüde 50 dakika boyunca hepimizin ortak değerleri olan ve kıymetli katılımcıların çok duyarlı ve şuurunda oldukları; Gazze, şahadet, vatan, millet, bayrak, ezan, din, iman, dava, kavramları üzerine klişeleştirmiş cümleleri avazı çıktığınca bağırarak konuşmasını, katılımcıların alkışları arasında daha da coşarak sürdürürken üyelerin ve kamuoyunun kendisinden açıklama beklediği hiçbir konuya değinmeden konuşmasını sonlandırdı. Banu İnan Hanımefendi’nin dediği gibi; “Dava, sadece dillerde ve esas gizli amaçlarına geçirdikleri kılıf.”

Arsaları parsellemelerini her ne kadar dava kılıfına gizlerlerse gizlesinler Ege Sahillerinden görülmesine engel olamıyorlar. İşte bütün mesele budur. İşte bütün panikleri bundan. İşte bütün endişeleri bundan. İşte bütün tedirginlikleri bundan. İşte bütün saldırganlıkları bundan. İşte bu konuda üyenin karşısına çıkacakları yüzleri ve söyleyecekleri sözleri olmadıkları için hatalarını, hakaret ve tehditlerle bastıracaklarını zannediyorlar. Hâlbuki bu davranışları ve sözleriyle battıkça battıklarının farkında bile değiller.

Rantiyecilik, makam ve şöhret hırsı öğle iliklerine kadar işlemiş ki; hukuka saygıları yok, üyelerin düşüncelerine saygıları yok, eleştiriye tahammülleri yok. Teşkilatımız tarihinde bugüne kadar böylesi bir seviyesizliğe şahit olunmamıştır. Yazıklar olsun sana. Akif İNAN’ın kurduğu dava sendikasının koltuğunda oturmayı hak etmiyorsun Ali Yalçın.

Sendikayı rant ve zenginleşme aparatına dönüştüren Ali Yalçın başkanlığındaki bu ceberut yönetimden sendikayı kurtarıp Akif İNAN’ın değerlerini yeniden hayata geçirene kadar mücadele azmimizden asla geri adım atmayacağız.

“Kuşadası Deniz Manzaralı Lüks Konutlar” ile ilgili haberler, basın ve yayın organlarında çıktıktan sonra duyarlı bir vatandaş ve sendika üyesi olarak bu haberleri şahsi sosyal medyamızda paylaştık ve bu konuda görüşlerimizi içeren yazıları kaleme aldık. Özellikle Kuşadası Lüks Konukları yazılarımızdan sonra A. Tanıl Karakuş kod adı kullanan sanal kişiyi üzerimize salıp; şeref ve haysiyetimize hakaretler, iftiralar ve tehditlerin ardı arkası kesilmemesi yaşadıkları panik havasını göstermektedir.

Ali Yalçın, kamuoyunda her ne kadar, bir milyon üyenin temsilcisi olarak görünsen de delege demokrasisini nimetlerinden faydalanarak Memur Sen seçimlerinde 410 delegenin 267’sinin oyunu ve Eğitim Bir Sen seçimlerinde 350 delegenin 225’inin oyunu alarak yani tüm imkânlarına rağmen delegelerin yarısına yakını seni tercih etmediği bir seçim sonucunda genel başkan olduğunu unutma.

Sayın Cumhurbaşkanımızın tensipleriyle atanan bakanlara, valilere ve kaymakamlara bazı sendika yöneticilerin teamülleri ve hadlerini aşarak boylarından büyük laflar ettiklerini biliyorduk da bağımsız yargıya dil uzatmayı ilk kez Ali Yalçın’ın amigosu A. Tanıl Karakuş sayesinde görmüş olduk. Ne diyordu bu amigo. Daha doğrusu ücretini ödediği satılık kalemşora sendika ağası ne dedirtiyordu; “Mahkeme kararının hükmü kâğıt üzerinde.” sözleriyle mahkeme kararını tanımamakla yetmiyor ve “Üst mahkemede kaybettiğinde ne yapacağı şimdiden belli.” sözleriyle de mahkemeyi baskı altına almaya çalışıyor. Ali Yalçın, bu ülkede Yargının bağımsız olduğunu ve senin beklentine göre karar vermeyeceğini bilmen gerekir.

25.12.2023 tarihli “Mahkeme, Eğitim-Bir-Sen’in Hukuksuzluğuna Dur Dedi!” başlıklı yazımızın son bölümünde; “Eğer sendika içerisinde kendimizi ifade etme fırsatı verildiği takdirde bugünden itibaren sosyal medya üzerinden sendikal konularda görüş beyan etmeyeceğimi kamuoyuna saygıyla duyuruyorum.” dedik. Üzülerek belirtelim ki Ali Yalçın, ayağına gelen bu fırsatı geri çevirerek sendikal vesayetin baş aktörü olduğunu bir kez daha belgelendirdi. Sendikamızın birliğine, dirliğine, bütünlüğüne ve kardeşliğine vesile olacak bu toplantıyı nasıl ellerinin tersiyle geriye ittiğini izah etmeye çalışalım.

29 Aralık 2023 tarihinde Tuzla’da yapılan genişletilmiş teşkilat toplantısında değil söz vermeyi, davet bile etmeyenlerin iddia ettikleri; “Düşüncelerini ifade etmede sendika içerisinde herhangi bir sonuç alınamaması üzerine sosyal medyada açıklamak zorunda kalındığı yönünde herhangi bir gerekçe ileri sürülmediği” tezinde haklı olmadıkları salonu dolduran 300’ü aşkın saygıdeğer üyenin şahitliği ile ortaya çıkmıştır.

Toplantıya teşkilatımızın vakarına yakışır bir olgunlukta katıldık. Arkadaşlar, bizleri büyük bir heyecanla karşıladılar. Uzun süre ayrı kalmanın vermiş olduğu hasretle arkadaşlarımızla kucaklaştık. Böyle bir teşkilatın mensubu olmaktan büyük bir gurur duyuyorum. Program sonunda kendimizi ifade etmemize fırsat verileceğini bekledik fakat söz hakkı verilmedi.

Maalesef teşkilatımız adına üzülerek belirtmek isterim ki bu fırsat kaçırıldı. Çünkü bugünkü sendika yöneticilerin iyi niyetli olmadıkları bir kez daha üyelerin ve kamuoyu önünde görüldü. Teşkilat buluşmalarındaki amaç her ne kadar karşılıklı etkileşimle daha iyiye ulaşmaksa da pratikte yapılan ise; eleştirilere fırsat vermemek, genel başkanın kürsüde coşacağı ortamı hazırlamak ve katılımcıların elleri patlarcasına alkışlamalarını sağlamak. Sizin teşkilat toplantısından anladığınız bu mudur? Ali Yalçın, toplantıda bari üyelere söz vermediniz. Üyelerin ve kamuoyunun sizden beklediği aşağıdaki konulara açıklık getirebilir misiniz?

Ali Yalçın, aynı heyecanla ve aynı coşkuyla; Kuşadası deniz manzaralı lüks konut hikâyesini anlat. Kuşadası zirvesinde 15 parselden oluşan 266 bin 500 metrekarelik Ege Adaları ve deniz manzaralı devasa arazi nasıl bulundu? Bu arazi hazineden TOKİ’ye devredilen bir arazi miydi? Arazi TOKİ’den nasıl alındı? Arazi alındıktan sonra imar durumunda değişiklik oldu mu? Sendikanın parası, arsa ihalesinde teminat olarak gösterildi mi? Memur-Sen ya da Bayındır Memur-Sen yöneticilerinden Paraf Yapı Kooperatifinde yöneticilik yapan var mı? Milyonlarca memurun başını sokacağı bir evi yok iken neden sosyal konut yapılmıyor da lüks yazlık konut yapılıyor? Başka yerlerde de aldığınız arsalar var mı? Üye ve kamuoyu sizden bu sorulara açıklık getirmenizi bekliyor.

Yıldırım DEMİRCİ