Öğretmenlik Meslek Kanunu Beklentileri Karşılayacak mı?
Öğretmenlik Meslek Kanunu öğretmenlerin beklentilerini ne kadar karşılayacak?
Sendikaların ve sivil toplum kuruluşlarının uzun süredir çıkmasını arzuladıkları, öğretmenlerinde içerisinde neler var diye merakla bekledikleri "Öğretmenlik Meslek Kanunu" teklifi nihayet Meclise sunuldu. Öğretmenlerde beklenen heyecanın oluştuğunu söyleyemeyiz. Ancak Meclise sunulan Kanun teklifinde öğretmen ve öğretmen emeklilerine yönelik birçok iyileştirme yapıldığını da görmemiz gerekiyor. Bu yazımızda Kanun teklifinde yer alan düzenlemelerle öğretmenlere hangi haklar getirildiğini açıklamaya çalışacağız.
Başöğretmen ve uzman öğretmenlerin tazminat tutarları ne kadar artacak?
Meclise sunulan kanun teklifine göre Başöğretmenler için ilave eğitim, öğretim tazminatı oranı % 40'dan % 120 oranına yükseltiliyor. Bunun maaş karşılığı 2021 yılının Temmuz ayı için geçerli olan maaş katsayısına göre 9500*0,179797*%80 = 1.366,45 TL'dir. Ancak bu tutar tavan olarak uygulanacak tutardır. Bu tutardan sadece binde 7,59 oranında damga vergisi kesintisi yapılmaktadır.
Uzman öğretmenler için ilave eğitim, öğretim tazminatı oranı % 20'den %60 oranına yükseltiliyor. Bu artışın 2021 yılının Temmuz ayı için geçerli olan maaş katsayısına göre parasal karşılığı 9500*0,179797*%40 = 683,22 TL'dir.
Hem başöğretmenler hem de uzman öğretmenler için belirlenen ilave eğitim, öğretim tazminatı oranları tavan oranlar olup bunun altında da belirlenebilecektir. Ayrıca yukarıdaki tutarlar maaş katsayısındaki artış nedeniyle Ocak ayından itibaren artacaktır.
Teklifte öğretmenler için 3600 ek göstergeye yer veriliyor ama...
Teklifin 8 inci maddesinde, 1. derece kadroda görev yapan veya emekli olan öğretmenlere 3600 ek gösterge verileceğine ilişkin düzenlemeye yer verilmiştir. Daha önceki yazılarımızda 3600 ek göstergenin görev maaşına ve emekli maaşına ne kadar yansıyacağını, en büyük etkinin ise öğretmenlerinin emekli maaşlarına yansıyacağını örneklerle açıklamıştık.
Yıllardır birçok meslek mensubu açısından 3600 ek gösterge gündemde olduğu için 3600 ek gösterge düzenlemesinin sadece öğretmenlere yönelik çıkarılmasının başka sıkıntılara yol açacağı için 3600 ek göstergenin müstakil bir kanunla düzenleneceğini, bu nedenle de büyük olasılıkla bu tekliften çıkarılacağını düşünüyoruz. Bu nedenle kanun hazırlama tekniği açısından birçok meslek grubunu ilgilendiren düzenlemelerin bu şekilde Meclise sunulması doğru değildir.
Sözleşmeli öğretmenlik devam ediyor, aday öğretmenlik yeniden şekilleniyor
Kanun teklifinin geneline bakıldığında sözleşmeli öğretmenlikle ilgili hiçbir ifadeye yer verilmediğini görüyoruz. Ayrıca 652 sayılı KHK'daki düzenleme korunduğu için sözleşmeli öğretmenliğin kaldırılmadan aynen devam edeceğini söyleyebiliriz.
Kanun teklifinin 5 inci maddesinde aday öğretmenlikle ilgili birçok hususa yer verilmiştir. Buna göre; Özel mevzuatında yer alan hükümler saklı kalmak üzere aday öğretmenliğe atanabilmek için 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinde sayılan şartlara ek olarak, yönetmelikte belirlenen yükseköğrenim kurumlarından mezun olma, 7315 sayılı Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanununa göre güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılmış olma ve Milli Eğitim Bakanlığında ve Ölçme ve Yerleştirme Merkezi tarafından yapılacak sınavlarda başarılı olma şartları aranacaktır.
Teklife göre, güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması yapılmış olma ibaresinin muğlak bir ibare olduğunu düşünüyoruz. Zira soruşturma neticesinde göreve başlatılsın veya başlatılmasın ifadesi yer almamaktadır. Eğer amaç sonucun olumlu olması ise bunun metne açıkça yazılmış olması gerekir. Yoksa mevcut uygulama da bu yönde olduğu için tekrardan öteye geçilemez.
Yine, adaylık süresi bir yıldan az iki yıldan çok olamayacak ve bu süre içinde, zorunluluklar dışında aday öğretmenlerin yeri değiştirile-meyecektir. Memurlar için de adaylık süresi azami olarak iki yıl olduğu için bu ifadenin tekrar olduğu düşünülmektedir. Memurlar başka kurumlara adaylık döneminde nakledilemezken öğretmenlerin adaylık döneminde MEB bünyesinde nakli yapılamayacaktır. 657 sayılı Kanunda yer alan düzenlemelerin mükerrerlikten kaçınılması için madde metninden çıkarılması gerekmektedir. Kanun teklifinin üzerinde çok fazla çalışma yapılması gerektiğini ve bu halinin çok ham olduğunu düşünüyoruz.
Ayrıca aday öğretmenler, eğitim ve uygulamadan oluşan Aday Öğretmen Yetiştirme Programına tabi tutularak adaylık süresi sonunda Adaylık Değerlendirme Komisyonu tarafından yapılan değerlendirme sonucunda başarılı olurlarsa asil öğretmenliğe atanmaktadırlar. Aksi takdirde istisnalar dışında ilişikleri kesilmektedir.
Aday öğretmenlerin hangi hallerde görevleri sona erdiriliyor?
Aday öğretmenlerden;
a)Atanma niteliklerinden herhangi birini taşımadığı sonradan anlaşılanların,
b) Adaylık süresi içinde atanma şartlarından herhangi birini kaybedenlerin,
c) Adaylık süresince aylıktan kesme veya kademe ilerlemesinin durdurulması cezası alanların,
ç) Aday öğretmenler için öngörülen Aday Öğretmen Yetiştirme Programına mazeretsiz olarak katılmayanlar ile bu program sonunda Adalık Değerlendirme Komisyonunca yapılan değerlendirme de başarısız olanların, görevine son verilecek ve bunlar 3 yıl süresince öğretmenlik mesleğine alınmayacaklar.
Buna göre daha önce asil memur olarak görev yapmış olanlardan Aday Öğretmen Yetiştirme Programına mazeretsiz katılmayanlar ile bu program sonunda Adaylık Değerlendirme Komisyonunca yapılan değerlendirmede başarısız olanların kazanılmış hak aylık derecelerine uygun memur unvanlı kadrolara atamaları yapılabilecektir. Ancak daha önce asil memuriyeti olmayanların görevle ilişikleri kesilecektir. Bize göre bütün adaylar için aynı uygulama yapılması daha isabetli olacaktır.
Diğer yandan, aday öğretmenlerin atanma niteliklerinden herhangi birini taşımadığının sonradan anlaşılması, adaylık süresi içinde atanma şartlarından herhangi birinin kaybedilmesi ile adaylık süresince aylıktan kesme veya kademe ilerlemesinin durdurulması cezası almaları halinde daha önce asil memuriyeti olsa da görevle ilişkisi kesilecektir. Bu düzenlemenin uygulanabilir olmadığını ve üzerinde daha detaylı bir çalışma yapılması gerektiğini düşünüyoruz.
Öğretmenlik kariyer basamakları getiriliyor
Kanun teklifinin 6 ncı maddesi ile öğretmenlere kariyer basamakları getiriliyor. Buna göre; Aday öğretmenlik dahil öğretmenlikte en az on yıl hizmeti bulunanlardan; Mesleki gelişime yönelik 180 saatten az olmamak kaydıyla düzenlenen Uzman Öğretmenlik Eğitim Programını tamamlamış olan, mesleki gelişim alanlarında uzman öğretmenlik için öngörülen asgari çalışmaları tamamlamış olan ve kademe ilerlemesinin durdurulması cezası bulunmayanlar, uzman öğretmen unvanı için yapılan yazılı sınavda en az 70 ve üzeri puan alırlarsa başarılı sayılacaklar. Ancak, kademe ilerlemesinin durdurulması cezası almış olanlar cezaları özlük dosyasından silindikten sonra uzman öğretmen veya başöğretmen unvanı için başvurabilirler. Ayrıca, yazılı sınavda başarılı olanlara uzman öğretmen sertifikası düzenlenecektir.
Diğer yandan, uzman öğretmenlikte en az 10 yıl hizmeti bulunan ve kademe ilerlemesinin durdurulması cezası bulunmayan uzman öğretmenlerden mesleki gelişime yönelik 240 saatten az olmamak üzere düzenlenen Başöğretmenlik Eğitim Programını tamamlamış olanlardan mesleki gelişim alanında başöğretmenlik için öngörülen çalışmaları tamamlayanlar başöğretmen unvanı için yapılan yazılı sınava başvurabilirler. Yazılı sınavda 70 ve üzeri puan alanlar başarılı sayılır. Yazılı sınavda başarılı olanlara başöğretmen sertifikası düzenlenir.
Yine, yüksek lisans eğitimini tamamlayanlar uzman öğretmen unvanına, doktora eğitimini tamamlayanlar ise başöğretmen unvanına yazılı sınavdan muaf tutularak atanabilecektir.
Ayrıca, Kanun teklifine göre, öğretmen unvanından bu göreve atamanın atamaya yetkili amir tarafından onaylandığı tarihten, uzman öğretmen ya da başöğretmen unvanından ise uzman öğretmen/başöğretmen sertifikasının düzenlendiği tarihten itibaren yararlanılacaktır. Uzman öğretmen ya da başöğretmen unvanı alanlara her unvan için ayrı ayrı olmak üzere bir derece verilecektir.
Kanun teklifinin geneline bakıldığında ise öğretmenlik meslek kanunu denilmesine rağmen sadece kamuda görev alan öğretmenlerle sınırlı bir düzenleme olmasının önemli bir eksiklik olduğunu düşünüyoruz. Yani özel okullarda çalışanlar öğretmen değiller mi yada onların sorunları yok mu? Yine oluşturulan beklenti ile ortaya çıkan sonucun da orantısız olduğunu düşünüyoruz. Ayrıca sözleşmeli öğretmenlerin yaşadıkları birçok soruna çözüm üretilmemesi de önemli bir eksiklik olarak karşımıza çıkmaktadır. Son olarak madde gerekçeleri ile madde metinlerinde arasında çelişkiler olduğu görülüyor. Yine de öğretmenlerimize hayırlı olsun.
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.