657Sayılı DMK 76.madde kapasımda idarenin takdir yetkisine dayanılarak sınavsız yapılan şube müdürlüğü atamalarını yerleşik içtihatlarımızda hukukun güvence altına almayacağı MEB tarafından bilinmektedir. Son örneği Ankara 15. İdare Mahkemesinin 2022 yılı içerisinde 657 sayılı DMK 76.madde kapsamında sınavsız yapılan şube müdürü atamalarının iptali ile ilgili yargı kararıydı.2023 yılında da 657 DMK.76.madde kapsamında atamalar yapıldığını üzüntüyle izlemekteyiz. İdarenin geniş takdir yetkisini kullanırken hukukun sınırlarına çıkması ve yargı kararıyla hukukun sınırlarına geri çekilmesi doğaldır. Fakat idarenin kendisine yasalarla takdir yetkisi tanınmayan bir konuda takdir hakkı kullanıp hukukun sınırlarına çıkması ve yargı kararlarıyla hukukun sınırlarına geri çekilmemesi hukukun sınırlarının dışında kalmaya devam etmesinin hukuk devletinde kabulü mümkün değildir.
T.C. Anayasasının ikinci maddesinde belirtilen Türkiye Cumhuriyeti Devletinin temel niteliklerinden olan "hukuk devleti" ilkesi, vatandaşlarına hukuk güvenliğini sağlayan, idarenin hukuka bağlılığını amaç edinen, buna karşılık kamu gücünün sınırsız, ölçüsüz ve keyfi kullanılmasını önleyen en önemli unsurlarından biridir.
Kariyer ve liyakat ilkeleri; 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun temel ilkeleri olarak benimsenmiştir. Kariyer ilkesi ile benimsenen temel prensip; kişisel veya siyasi çıkarların meslekte neden olacağı olumsuzlukları önlemektir. Bu ilkeler, söz konusu hizmet için en ehil, en nitelikli, en başarılı kim ise, hizmetin ifasına yönelik tercihte ilk olarak onun öne çıkarılmasını sağlamaktadır. Liyakat ilkesi; her türlü ayrımcılığı ve kayırıcılığı reddeder niteliktedir. Bu bağlamda, idareye tanınan takdir yetkisinin keyfi, mutlak ve sınırsız bir yetki olduğunun kabulü bir hukuk devletinde mümkün değildir. Şüphesiz ki idare, kendisine tanınan takdir yetkisini kullanırken kariyer ve liyakat ilkelerini gözetmek, kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun hareket etmek zorundadır.
Yargı kararlarının uygulanmaması, Muvazaalı atamalar yargı kararları uygulandıktan sonra bu kararların sonuçlarını etkisiz hale getiren idari işlemler ve yargı kararlarına aykırı atamalar; Türkiye Cumhuriyeti Devletinin temel niteliklerinden olan "hukuk devleti" ilkesini tartışma konusu haline getirir. Kayırmacılıkla 76.maddeden atanan şube müdürlerinin ikbal ve istikbali ''hukuk devleti'' ilkesinden daha mı mukaddestir.
76.maddeden yapılan atamalar sınırlı sayıdaki şube müdürlerini kadrolarının dolmasına uzun yıllar sınav açılmamasına, açılsa da sınırlı sayıda kontenjan açılmasına neden olacaktır. Görevde yükselme sınavına girme şartlarını taşıyan ve şube müdürlüğü görevde yükselme sınav ilanını bekleyen adayların haklarını ihlal etmektedir.
MEB 76.Maddeden yapılan tüm şube müdürlüğü atamalarını iptal etmeli, hukuka bağlı ve saygılı idare olmayı seçmeli ve takdir yetkisi olmadığı 76.maddeden şube müdürü atamalarına son vererek hukukun sınırlarına geri çekilmelidir.
Zafer ÇAKIR
Liyakat-Sen Hukuk Sekreteri