Türk Eğitim-Sen: ''Makamların ‘İşgalci Akınına’ Uğraması Kabul Edilemez!''

Türk Eğitim-Sen Genel Başkan Yardımcıları Selahattin Dolgun ve Orhan Kütük, 10-12 Ekim 2022 tarihleri arasında İstanbul’da şube, okul ve kurum ziyaretleri gerçekleştirdi.

Genel Başkan Yardımcısı Selahattin Dolgun toplantıda yaptığı konuşmada, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun içinin doldurulması gerektiğini söyleyerek sözlerine başladı. Türk Eğitim-Sen olarak 10 Ocak 2022 tarihinde TBMM Milli Eğitim Komisyonu’nda Öğretmenlik Meslek Kanunu görüşmelerine katılarak taleplerini dile getirdiklerini, kanuna bağlı yönetmeliği yargıya taşıdıklarını ve şu anda yargı sürecinin devam ettiğini hatırlatan Dolgun, temel hedefin öğretmenlerimizi çalışma ortamlarında huzurlu kılacak, öğretmenlere ait tüm mevzuat ve yasal süreçleri tek çatı altında toplayacak bir kanuna erişmek olması gerektiğini bildirdi. Kariyer sınavı ile ilgili eleştirilerini dile getiren Dolgun, “Tecrübeyi, bilgiyi aktarma becerisini yani ustalığı, öğrencilerle kurulan doğru iletişimi yok sayamazsınız” diyen Dolgun, öğretmenlerin kariyer basamaklarında yükselmesi için sınavın değil, hizmet yılı esasının dikkate alınması gerektiğini söyledi.

Maaş promosyon anlaşmalarında revizyon yapılmasının keyfiyet değil, ihtiyaçtır!

Dolgun konuşmasında maaş promosyonlarının güncellenmesi gerektiğine de dikkat çekti. Değişen ekonomik gelişmelerin dikkate alınarak, maaş promosyon anlaşmalarında revizyon yapılmasının keyfiyet değil, ihtiyaç olduğunu ifade eden Dolgun, Temmuz 2022 öncesinde yapılan anlaşmaların değişen ekonomik şartlar göz önüne alındığında anlamını yitirdiğini, bu nedenle kamu çalışanları adına yapılan promosyon anlaşmalarının güncellenmesi gerektiğini söyledi.

Öğretmenlerin can güvenliği sağlanmalıdır.

Genel Başkan Yardımcısı Orhan Kütük de, öğretmenlere yönelik şiddet olaylarına dikkat çekti. Kütük, konuyla ilgili etkili tedbirler alınması ve ağır cezai müeyyidelerin getirilmesini istedi. Türk Eğitim-Sen’in TBMM’ye milletvekilleri aracılıyla sunduğu kanun teklifini hatırlatan Kütük, “Eğitim çalışanlarına yönelik şiddetin göz ardı edilmemesi, şiddet suçlarının mutlaka cezalandırılacağı düşüncesinin yerleştirilmesi ve kamu sağlığını bozduğu için de ayrıca cezalandırılacağı düşüncesinin oluşturulması hükme bağlanmalıdır. Öğretmenlerimizin huzurlu ve verimli çalışması, can güvenliği endişesi yaşamaması, buna bağlıdır” dedi.

Makamların ‘işgalci akınına’ uğraması kabul edilemez!

Proje okullarına öğretmen seçimleri yapılırken, fırsatların ne yazık ki bütün öğretmenler açısından eşit olmadığını söyleyen Kütük, “Yandaşların hiçbir kriter olmaksızın makamlara getirilmesi, makamların adeta ‘işgalci akınına’ uğraması kabul edilemez! Milli Eğitim Müdürünün teklif ettiği, Bakanlığın da sınavsız atama yaptığı bu ucube sistem, Türkiye’nin en yüksek puanla öğrenci alan okullarına kan kaybettiriyor. MEB bu tabloyu görmeli ve bu okullarımızın yönetici ve öğretmen atamalarının ehliyet ve liyakat zemininde yürümesini sağlamalıdır: Proje okullarına atamalar MEB Yönetici Atama Yönetmeliği’ne bağlı olarak yapılmalıdır. Yönetici atamalarında da mülakat mevzuattan tamamen kaldırılmalıdır.” diye konuştu.

Üniversitelerde kadro sorunu çözülmelidir.

Üniversitelerde yaşanan kadro sorununa değinen Kütük, akademik yeterlilik sağlamış tüm akademisyenlerin, akademisyen adaylarının objektif kriterler doğrultusunda değerlendirilmesi ve buna uygun kadro tahsisi yapılması gerektiğini kaydetti. İdari personelin de tayin sorununa dikkat çeken Kütük, üniversitelerde uygulama birliğini sağlayacak bir tayin nakil yönetmeliğinin çıkarılması gerektiğini söyledi, muvafakat zorunluğunun kaldırılmasını istedi.

İlk yorum yazan siz olun

UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.

Gündem Haberleri