Sendikadan yapılan açıklamaya göre, 3 Şubat'ta Resmi Gazete'de yayımlanan Aday Öğretmenlik ve Kariyer Basamakları Yönetmeliği'nin bazı maddelerinin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle açılan davada, iptali istenilen maddelerin dayanağı 7354 sayılı Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun 6. maddesinin Anayasa'ya aykırı olduğu öne sürülerek norm denetimi için Anayasa Mahkemesine gönderilmesi de talep edildi.
Sendikanın dava dilekçesinde, yönetmelikle öğretmenlerin kariyer basamaklarına sınav şartına bağlı olarak ayrıştırıldığı, bunun da öğretmenler arasında çalışma barışını bozacağı, velilerin çocuklarını uzman ve başöğretmene verme yarışına sokacağı öne sürüldü.
Uzman öğretmen ve başöğretmen unvanlarının, tüm öğretmenlere kıdemine göre verilecek şekilde düzenleme yapılması gerektiği belirtilen dava dilekçesinde, "Bu nedenle sınav şartının kaldırılması gerekmektedir. Sınav yapılmaksızın 10 yılını doldurmuş her öğretmen uzman, 20 yılını doldurmuş her öğretmen de başöğretmen olmalıdır." ifadelerine yer verildi.
- "Ölçülülük ilkesine açıkça aykırı"
Dava dilekçesinde, uzman öğretmenliğe ve başöğretmenliğe başvuruda bulunacaklar için hem yönetmelikte hem de kanunda, "kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının bulunmaması şartı"nın arandığı belirtilerek şunlar kaydedildi:
"Bu durumda, kademe ilerlemesi cezası alan öğretmenlerin kariyer basamaklarında yükselmesi engellenmekte ve ikinci ve daha ağır bir yaptırıma uğramasına sebep olunmaktadır. Aynı şartlarda bulunan kişiler arasında bu yönü ile adaletsizlik söz konusu olacak ve işlediği bir fiil nedeniyle disiplin cezası alan memurun, kariyer basamaklarında yükselmesinin önüne geçilecek ve bu yönüyle alabileceği bir ücretten mahrum kalacaktır. Disiplin cezasını almış olan öğretmenlere cezanın özlük dosyasından silinmesine kadar uzman ve başöğretmenliğe başvuru hakkı tanınmamaktadır. Bu durumda işlediği bir fiil nedeniyle kademe ilerlemesinin durdurulması cezası alan bir öğretmen 10 yıl boyunca uzman öğretmen veya başöğretmen olamayacaktır. Bu durum ölçülülük ilkesine açıkça aykırıdır."
Ücretli öğretmenlikte geçen sürenin, değerlendirmeye alınmamasının da eşitlik ilkesine aykırı olduğu öne sürülen dilekçede, "Bu durum zaten uzun olan 10 yıllık hizmet süresinin daha da uzamasına neden olacaktır. Ücretli öğretmen zaten kadrolu yahut sözleşmeli öğretmenin ifa etmiş olduğu görevi aynı sorumluluk çerçevesinde aynı bakanlığa bağlı olarak yapmaktadır. Fiilen aynı görevi ifa eden kişilerin yaptıkları görevlerin yokmuş gibi değerlendirilmesi eşitlik ilkesine aykırılık arz etmektedir." görüşüne yer verildi.
- Yönergeye de dava açıldı
Sendikanın, yönetmeliğin uygulanması amacıyla 13 Mayıs'ta yayımlanan Öğretmenlik Kariyer Basamakları Mesleki Gelişim Çalışmaları ve Eğitim Programına İlişkin Yönerge ile 18 Mayıs'ta yayımlanan Uzman Öğretmenlik ve Başöğretmenlik Eğitim Programı ile Öğretmenlik Kariyer Basamakları Yazılı Sınav Duyurusu'nda yer alan bazı düzenlemelerin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle de iki ayrı dava daha açtığı bildirildi.