Konuyla ilgili olarak Anadolu Eğitim Sendikasından yapılan açıklama:
Örgütlenme özgürlüğünün önünü kesmeyi amaçlayan, çalışanları siyasi sendikalara mahkum etme planının bir parçası olan, toplu sözleşme ikramiyesinden faydalanmak için konulan %1'lik örgütlenme oranının aleni bir şekilde kanuna, anayasamıza ve uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu açıklayarak hukuka aykırı ve antidemokratik uygulamayı yargıya taşıyacağımızı açıklamıştık. (https://www.aes.org.tr/haber-1659-ogretici--orgutlenme-ozgurlugunun-onunu-kesmek-isteyen-duzenlemeyi-yargiya-tasiyacagiz.html)
(https://www.aes.org.tr/haber-1661-aes--orgutlenme-ozgurlugunu-engellemek-isteyen-duzenlemeyi-yargiya-tasidik.html)
Anadolu Eğitim Sendikası olarak Danıştay 12. Dairesine açtığımız davada sendika üyelerine 3 ayda bir verilecek olan 400 TL’lik toplu sözleşme ikramiyesinden yalnız %1 oranında üyesi bulunan sendika üyelerinin yararlanabileceğine dair verilen kararı Danıştay 12. Dairesi hukuksuz buldu. Bütün sendika üyelerinin 400 TL toplu sözleşme ikramiyesi almasına karar verdi. Dava sonucu üzerine açıklama yapan Anadolu Eğitim Sendikası Genel Başkanı Mehmet Alper ÖĞRETİCİ, Toplu Sözleşmede çalışanların haklarının yetkili sendika tarafından alınamadığını, yetkili sendikanın bu hazin başarısızlığı örtmek için 400TL sendika aidatının arkasına sığındığını ancak yargının bu adaletsizliğe dur dediğini ifade etti.
ÖĞRETİCİ, açıklamasında şöyle dedi: “ Toplu Sözleşmede çalışanların alın terini üç ayda bir verilecek olan 400 TL ile takas edenlere yargının tokadı vurulmuştur. Kazanım diye duyurdukları üç ayda bir verilecek olan 400 TL Toplu Sözleşme ikramiyesinden medet umacak kadar sendikal mücadelenin adını karalayan bu anlayış, her geçen gün çalışanların emeklerinin yok olmasına göz yumarken toplu sözleşme ikramiyesi aldatmacası ile üye kaybının önüne geçeceğini düşünmüştür.
Bu anlayışa bir ders verme zamanı gelmiş ve geçmektedir. Çalışanların ve ailelerinin umutlarını sömürenlere bunun hesabını çalışanlar soracak ve gerekli demokratik tepkilerini bu sendikalardan istifa ederek göstereceklerdir. Toplu Sözleşmede anayasaya ve yasalara aykırı biçimde alınan bu karara ses çıkarmayanlar, ellerini ovuşturanlar, bunu bir baraj olarak görüp destek verenler tarihin sayfalarında sarı sendikal mücadelenin aktörleri olarak anılacaktır. Buradan bütün çalışanlara seslenmek istiyorum. Gün haklarımıza sahip çıkma günüdür. Bizleri masada görmeyenlere, sendikal tekelleşmeye çanak tutmak isteyenlere ders verme günüdür. Siyasetin gölgesinde yapılan sendikacılığın çalışanlara reva gördüğü muameleye karşı durma günüdür. Ne yaparlarsa yapsınlar kendilerinden istifa edilmeyeceğine olan inançlarını bitirme günüdür. Anadolu Eğitim Sendikası, bu haksızlıklara her zaman karşı duracaktır. Anadolu Eğitim Sendikası, emeğin hakkını çalışandan aldığı güçle koruyan, siyasetin bakış açısıyla değil tüm eğitim çalışanlarının bakış açısıyla hareket eden Türkiye’deki bağımsız sendikal mücadelenin adıdır.”