Bakan Özer, Ülke TV'de canlı yayınlanan Genç Vizyon programında soruları yanıtladı, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Haziranda yapılacak Liselere Geçiş Sisteminde (LGS) bir değişiklik olup olmayacağı sorusu üzerine Özer, LGS'nin bir sıralama sınavı olduğunu, beklenmedik, altyapısı hazırlanmamış yeniliklerle vatandaş ve öğrencilerin tedirgin edilmeyeceğini daha önce söylediklerini anımsattı.
Özer, "5 Haziran'da yapılacak LGS'de 2021 yılına göre hiçbir değişiklik olmayacak. Hem soru hem de süreyle ilgili değişiklik yok." ifadesini kullandı.
Bakan Özer'e, Kovid-19 şüphesi ile test yaptıran öğretmen ve öğrencinin test sonucu çıkana kadar okula gidip gitmeyeceğine yönelik soru yönetildi.
Özer, soru üzerine, "Sağlık Bakanlığı yeni kararlar açıkladı. Vaka sayısı 2 de olsa, 3 de olsa yüz yüze eğitime hiçbir sınıfta ara verilmeyecek. Testi pozitif çıkan öğretmen ve öğrencilerimiz kendilerini izole edecekler ve 7 gün sonra okula geri dönecekler. 5 gün sonra herhangi bir semptom da göstermiyorsa testi negatif çıkması durumunda okula dönecekler. Öğretmen ve öğrenciler, PCR testi yaptırdıktan sonra 6-7 saat bekliyorlar. Bu sürede negatif test sonucunu almadan okula dönmeyecekler. Onun kararını net olarak koymamız lazım." diye konuştu.
Bir buçuk yıl aradan sonra 6 Eylül'de yüz yüze eğitime başlamanın alınan en önemli kararlardan biri olduğunu belirten Özer, "Salgından en çok etkilenen eğitim oldu. En zengin dijital platformları kullansanız bile yüz yüze eğitimin yerini hiçbir şey alamaz. Bunu tüm toplum gördü." dedi.
Öğretmenlerin yüz yüze eğitimde büyük emek verdiklerini belirten Özer, aşılanma oranlarının da Türkiye ortalanmasının çok üzerinde olduğunu sözlerine ekledi.
2022 yılında da öğretmen ataması yapacağız
Son 19 yılda atanan öğretmen sayısı 700 bini geçti. Hükümetlerimiz eğitime en fazla destek veren, bütçelerden her zaman en fazla payı ayıran hükümetlerdir. Öğretmen sayımız 500 bin seviyelerinden şu anda 1.2 milyona geldi. Şu anda eğitim sistemindeki öğretmenlerin yüzde 75'ini son 19 yılda atadık.
Öğretmen ataması ile ilgili kitlelerin kaygı duyacağı bir şey yok. Öğretmen adaylarımızı birilerinin istismar etmemesi gerekiyor. Bir etkinlikte Kürtçe seçmeli dersle ilgili 'Öğretmeniniz var mı?' diye bir soruldu. 'Evet var.' dedim. Yaklaşık 110 farklı alanda ders seçildi. İlk defa seçmeli ders sayısı bu kadar arttı. 80'lerden 110'a çıktı. Biz seçmeli derslerin aktif olarak öğretilmesiyle ilgili her türlü desteği veriyoruz. O anda herhangi bir yörede o alanla ilgili öğretmen yoksa bir şekilde il milli eğitim müdürlüklerimiz valiliklerimiz ücret karşılığı derse giren öğretmen bulurlar. Cümle bu kadar... Bu, bağlamından çıkartılarak sanki KPSS ile öğretmen atamasına gerek yokmuş. Ücretli öğretmenlerle sistemin idamesini sağlayacakmışız gibi bir yaklaşıma çekildi.
Son 19 yılda okullaşma oranında ciddi bir artış sağladık. Ortaöğretimdeki yüzde 40'lar seviyesindeki okullaşma oranı yüzde 90'lara çıktı, yükseköğretimdeki net okullaşma oranı yüzde 14'lerden yüzde 45'lere çıktı.
Biz bakanlık olarak okul öncesi eğitime erişimi artırmak için bir hedef koyduk. Bunun için 3 bin yeni anaokulu ve 40 bin yeni anasınıfı yapma hedefiyle yola çıktık. 2022 bütçesini ona göre dizayn ettik. 2021'de mevcut bütçemizi okul öncesi eğitime kanalize edecek şekilde yapılanmaya ayırdık.
5 ay gibi kısa bir sürede 93 yeni anaokulunu, 7 bin 500 yeni anasınıfını hizmete aldık. Ve 5 yaştaki okullaşma oranını yüzde 78'den yüzde 90'a çıkardık. 216 tane yeni anaokulunun ihalesi tamamlandı. 2 bin 133 tane anaokulunun da yatırım planına alınması sağlandı. Süreç devam ediyor.
11 ilde 5 yaştaki okullaşma oranımız yüzde 95'in üzerine çıktı. 10'u büyükşehir 29 ildeki 5 grubunda okullaşma oranı yüzde 90'ın üzerine çıktı. 360 ilçede yüzde 95'in üzerine çıktı. 59 ilçede yüzde 100'e ulaşmışız.
Daha önce sadece 28 ilimizde özel eğitim anaokulu vardı. 2021 yılı sonu itibariyle 81 ilde en az bir tane özel eğitim anaokulu olmak üzere 112 tane anaokulunu hizmete açtık. 2022 yılında da 23 anaokulunu devreye sokarak sayıyı 135'e çıkardık. 165 özel eğitim anaokulu da yatırım programına alındı.
Okul öncesi eğitim alanına yönelmemizin birinci amacı eğitimde fırsat eşitliğini sağlamak. Erişimde sıkıntı varsa sosyo ekonomik olarak dezavantajlı kesim okul öncesi eğitime erişemiyor. Uzun vadede en güçlü sermayemiz olan beşeri sermayemizin çok daha güçlü olması için okul öncesi eğitimi çok önemsiyorum. Bunu öğretmen atamalarıyla da destekleyeceğiz."