İddiaya göre, şiddet anında S.K.Ç.'nin yanında bulunan Ö.D.Y. isimli başka öğretmen ise D.D.Ş.'ye bağırıp çağırdı. Olayı fark eden ve yaşananları kameraya kaydeden başka bir öğretmen ise, görüntüleri D.D.Ş.'nin ailesine izletti. İzledikleri görüntülerin ardından ailenin suç duyurusunda bulunması üzerine gözaltına alınan öğretmenlerden S.K.Ç, tutuklanırken, 7 aylık bebeği olan Ö.D.Y. serbest bırakılmıştı.
Davanın ilk duruşması bugün Alanya Adliyesi 2'nci Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Müşteki ve mağdur çocuğun annesi Gülay Şirin, avukatları ile sanık S.K.Ç. ve Ö.D.Y. ile avukatları salonda hazır bulundu. Sanık öğretmenlerin yaptıkları savunmada, "Biz okul öncesi öğretmenleriyiz. Bu konuda eğitimlerimizi aldık. Özel öğrencilerin eğitimi konusunda bir deneyimimiz ve eğitimimiz yok" ifadelerini kullanması dikkat çekti. Sanık avukatları ise müvekkillerinin serbest bırakılmasını talep etti.
Mağdurun annesi Gülay Şirin ise, sanıkların en ağır cezayı almasını talep etti. Verilen aranın ardından mahkeme heyeti, sanıkların adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasını ve duruşmayı ileri bir tarihe ertelenmesine karar verdi.
"Ben cezalarını çekmesini istiyorum"
Sanıkların ceza almaları gereken yerde serbest bırakıldığını belirten ve sitem eden anne Gülay Şirin, "Tutuklu bulunan öğretmen çıktı, diyecek bir şey bulamıyorum. Nasıl çıkarlar? Çocuğum ölseydi demek ki yine çıkacaklardı. Ben bu adaleti anlamadım. Ceza almaları gerekirken çıktı. Biri zaten hiç girmemişti, şimdi ikisi de çıktı. Çocuğum otizmli, bunlar da 'Biz özel öğrencilerden anlamıyoruz' dediler. Madem anlamıyorlar öyleyse neden bu işi yapıyorlar? Ben cezalarını çekmesini istiyorum. Benim çocuğumun psikolojisi çok kötü. Sürekli kendisine vuruyor. İlaç kullanmasına rağmen düzelemiyor. Onların yaptığı davranışları yapıyor. Kendisine, bize vuruyor. Tekrar içeriye alınmalarını, cezalarını çekmelerini istiyorum. 3 ay az, biri zaten hiç içeri alınmadı" dedi.
"Kararın kamuoyunun vicdanını rahatsız ettiği düşüncesindeyiz"
Kamuoyu vicdanının sarsıldığını ifade eden Avukat Ahmet Kara, "Tutuklu ve tutuksuz yargılanan şahıslar adli kontrol hükümleri uygulanarak tahliye edildiler. Kamuoyu vicdanının burada sarsıldığını, müvekkilimin ve mağdurenin çok büyük sıkıntılar yaşadığını, dosyada 6 adet videonun olduğunu, sanıkların suçu işledikleri kanaatindeydik. Mahkeme kamuoyunun vicdanını hiçe sayarak tutuklu sanığı salıvermesi, adli kontrol hükümleri uygulansa da bizim ve kamuoyunun vicdanını rahatsız ettiği düşüncesindeyiz" ifadelerini kullandı.
Sanıkların özel öğrencilere eğitim verme konusunda bir eğitimlerinin olmadığı ifadesine dikkat çeken Avukat Kara, "Sanıklar ifadelerinde özellikle kendilerinin anaokulu öğretmeni olduklarını otistik bir çocuğa eğitim verme alanında bir eğitimlerinin olmadığından bahsettiler. Milli Eğitin Bakanlığını ve özellikle görev yaptıkları okulun dosyaya dahil edilmesini talep ettik. Özellikle okula atmak istediler. 'Bizim görev alanımız bununla sınır kalıyor. Biz okul öncesi öğretmeniyiz. Bizim böyle bir özel çocuğa eğitim verecek kapasitemiz yoktur' diye bizzat kendileri beyanlarını sundular" şeklinde konuştu.