Sınıf Tekrarı ve Açık Lise Meselesi

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in orta öğretimde sınıf tekrarı ve açık liselere ilişkin yaptığı açıklamalar hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Açık liseye kayıtlarda zorlaştırıcı tedbirlerin alınacak olmasının doğru bir karar olduğunu kaydeden Genel Başkan Geylan, “14-18 yaş arası öğrencinin eğitim alanı kesinlikle okul olmalıdır. Örgün eğitim, sadece akademik ders bilgisini kapsamaz, aynı zamanda öğretmen gözetiminde bir yaşam profili oluşturur. Dolayısıyla okuldan kaçışın bir adresi ve adeta tamamen sınav odaklı ticari bir müessesenin merkezi haline getirilmiş olan açık lise kayıt şeklinin mutlaka kontrol altına alınması ve zorlaştırılması gerektiğini düşünüyoruz.” dedi.

Önümüzdeki eğitim-öğretim yılında sonunda öğrencilere af ya da benzeri uygulamalarında bir yönetmeliğe bağlanmasının şart olduğunu kaydeden Geylan, “Elbette mazereti olan öğrencilerimiz ayrı tutulur, ancak her sene bununla ilgili af çıkarılması artık usul haline gelmiştir. Bu da hem sistemi hem de öğretmenin ve eğitimin saygınlığını tahrip etmektedir. Bu konuda yönetmeliğin tavizsiz uygulanması okulların ve öğretmenin toplum nezdindeki itibarını yükselecektir.” dedi.

Ayrıca liselere sınıf tekrarının gelmesinin okulların başarı grafiğinde ve verimliliğinde önemli ve olumlu farklar oluşturacağını da söyleyen Geylan, açıklamasında şunları söyledi:

“Milli Eğitim Bakanı Sayın Yusuf Tekin’in orta öğretimde sınıf tekrarı ve açık liselere dair kamuoyuyla paylaştığı kanaatlerini olumlu bulduğumuzu ve desteklediğimizi ifade ediyorum. Ülkemizde maalesef özellikle son beş yılda açık liseye geçiş oranı hızla artmaktadır. Bu oran özellikle 11. ve 12. sınıflarda neredeyse beş katına çıkmaktadır. Gelinen noktada, açık lise bir zorunluluktan ziyade bir tercih sebebi olmuş, özellikle kurs/dershanelerin yönlendirmesi ile bir sistem haline gelmiştir. Oysa ki, 14-18 yaş arası öğrencinin eğitim alanı kesinlikle okul olmalıdır. Örgün eğitim, sadece akademik ders bilgisini kapsamaz, aynı zamanda öğretmen gözetiminde bir yaşam profili oluşturur. Dolayısıyla okuldan kaçışın bir adresi ve adeta tamamen sınav odaklı ticari bir müessesenin merkezi haline getirilmiş olan açık lise kayıt şeklinin mutlaka kontrol altına alınması ve zorlaştırılması gerektiğini düşünüyoruz. 2023 yılı itibarı ile 1,5 milyon açık lise öğrencisinin varlığı düşündürücüdür. Bakanlığın bu konuda zorlaştırıcı tedbirler alacak olmasını kesinlikle doğru buluyoruz.

Ortaokul ve liselerde devamsızlıkla ilgili devlet ciddiyeti içinde yönetmeliğin uygulanması da şarttır. Elbette mazereti olan öğrencilerimiz ayrı tutulur, ancak her sene bununla ilgili af çıkarılması artık usul haline gelmiştir. Bu da hem sistemi hem de öğretmenin ve eğitimin saygınlığını tahrip etmektedir. Bu konuda yönetmeliğin tavizsiz uygulanması okulların ve öğretmenin toplum nezdindeki itibarını yükselecektir.

Aynı durum sınıf tekrarı için gelen ve her sene artık yazılı olmayan bir kanuna dönüşen son sınıf affı için de geçerlidir. Hiç şüphesiz eğitim bir disiplin işidir. Sınıf geçme yönetmeliğinin istisnasız uygulanması bile okulların başarı grafiğinde ve verimliliğinde önemli ve olumlu farklar oluşturacaktır. Son yıllarda bu iki konuda kuralsızlık adeta kural haline getirilmiştir. Bu durum, öğretmenin çabasıyla, bilgi ve takibiyle örtüşmemekte, aynı zamanda adalet duygusunu da üst düzeyde zedelemektedir. Bundan dolayı Milli Eğitim Bakanı sayın Yusuf Tekin’in bu konulardaki yaklaşımını kıymetli buluyor ve eğitim yöneticilerimiz ve öğretmenlerimiz tarafından da destekleneceğine inanıyoruz.”

İlk yorum yazan siz olun

UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.

Gündem Haberleri