İşte o resmi yazı:
Bilindiği üzere Şube Müdürü ve Şefler 1 No’lu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 509. Maddesinde bakanlıkların taşra teşkilatı yönetim hiyerarşisinde ikinci ve üçüncü kademede yer alan yöneticiler olarak belirlenmiştir.
Yıllar içerisinde belirli hizmet sınıflarında görev yapan bazı unvanlardaki kamu çalışanlarına yönelik iyileştirici düzenlemelerin yapılması, yapılan yüzdelik zamlar ve Adalet Bakanlığı gibi bazı bakanlıklarda görev yapan şube müdürü ile şef’lerin özel hizmet tazminatlarının diğer bakanlık çalışanlarına göre daha yüksek olması gibi nedenlerden dolayı kamuda şube müdürü ve şefler aleyhine hiyerarşik ücret dengesi bozulmuştur.
Şube Müdürleri ve Şefler belirli bir mesleki tecrübeden sonra meslekleriyle ilgili olarak yapılan yazılı ve mülakat sınavlarındabaşarılı olduktan sonra kurum içerisinde atanan, kurumsal hafıza ve
mevzuatsal donanımlarıyla bakanlık iş ve işleyişinde önemli role sahipolmanın yanında sorumlu oldukları birimlerde kurum ve okullarımızın sorunlarının çözümü noktasında da en öncelikli müracaat mercii olduğu malumunuzdur.
Hiyerarşik pozisyonları açık bir şekilde 1 No’lu Cumhurbaşkanlığı kararnamesinde belirlenmiş şube müdürü ve şeflerin hizmet sunumunda üstlendiği rolü de dikkate alındığında, nimet – külfet dengesi anlamında maiyeti altında görev yapan; Okul Müdürü, Müdür Yardımcısı, sayman, Başöğretmen, uzman öğretmenlerden daha az aldığı /alacağı net bir şekilde bilinmektedir.
Bu çerçevede; bakanlıkların merkez ve taşra teşkilatlarında görev yapan Şube Müdürü ve şeflerin öğrenim durumları, yaptıkları görevlerin önemi dikkate alındığında nimet külfet dengesinde büyük bir mağduriyet yaşamaktadırlar.
Kamudaki hiyerarşik ücret dengesi, özellikle şefler ve şube müdürleri aleyhine açık bir şekilde bozulmuştur.
Şube müdürü ve şeflerin özlük haklarının iyileştirilmesine yönelik olarak yapılacak düzenleyici bir çalışma; hiyerarşik ücret adaletini sağlayacak, adalet duygusunu pekiştirecektir. Bilgilerinizi arz ederim.
Emir KAZAK
Liyakat Sen Genel Başkanı