Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin 30 Nisan tarihinde ilk kez Milli Eğitim Akademisi kavramını gündeme getirdi. O günden itibaren tartışmalar dinmedi. Tam da bu haberin paylaşıldığı dönemde 20 bin öğretmen ataması yapılacağı söylendi ve Bakan Tekin katıldığı bir toplantıda açık açık “Önümüzdeki yıl 8-9 binden fazla öğretmen alımı yapılmaz. Emekli öğretmenler kadar artık atama yapılacak” dedi. Bugünlerim geleceği aslında çok önceden belliydi.
Geçtiğimiz yıl 45 bin öğretmen atamasının açıklandığı dönem Mart ayı itibariyle başlamıştı. Bu yıl öğretmen atamalarının paylaşılması ve başvuru süreci Haziran ayına kadar kaydı. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından başvuru sonuçlarının açıklanarak sözleşmeli öğretmenlik sürecinin başlaması beklenen dönemde KPSS başvuru zamanı geldi. Geçtiğimizde ay atama sıralamasında yeterli puanı alıp almadığını bilemeyen öğretmen adaylarının çoğu KPSS sınavına da başvurdu.
3 Yıl Sonra Her şey Normale Dönecek mi?
Bu sürecin devamında Milli Eğitim Akademisi kurulacağının haberi yayıldı. Haziran ayı itibariyle paylaşılan yeni detaylarda ise “KPSS'yi kazansalar dahi bir kısım öğretmen adaylarının akademiden geçirileceği bir kısmının ise bırakılacağı” öğrenildi.
Sistemli şekilde aylardır hazırlanan fakat yeni ortaya çıkan tüm bu detaylar ileride ne gibi sonuçlar doğuracak? Sistem nasıl işleyecek? Tüm bu yapılanma kamuda sıkılaşma adı altında sadece 3 yıllık bir kurtarma projesi mi? 3 yılın sonunda her şey yeniden normale dönecek mi?
Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?