Okul isimlerini çok sık değiştirir olduk. Boya, badanasını, tadilatını yaptıranların isimleri, bir anda kırk yıllık okul tabelalarında yer almaya başladı. Bu o kadar kolay olmamalı. İsim verirken de, değiştirirken de çok daha özenli olunması gerekiyor.
Eğitim kurumlarına katkıda bulunanların isimleri okullara verilmesin mi?
Elbette verilmeli ama bunun da bir kuralı olmalı.
Keyfe keder isim değişikliğine gidilmemelidir...
“Mezun olduğunuz okul hangisi.” denildiğinde,
“Araştırdık böyle bir okul görünmüyor” cevabı pek çok kişiyi derinden etkiliyor.
Daha da vahimi, okulun sıfırdan yapılmasına değil de tadilatına katkıda bulunanların isimlerinin, o kentin ya da o kente ait değerlerin önüne geçmesi.
Örneğin onların ismini silip, o kentle hiç bir aidiyet bağı olmayanların isimlerinin verilmesi!..
Bağışta bulunanların yaptıkları eserlere isimlerinin verilmesi, bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de olabildiğince yaygın.
Örneğin Erciyes Üniversitesi’ndeki binaların tamamına yakını hayırseverler tarafından yapılmış ve binalara da onların ismi verilmiş. Bu yapılırken de ne üniversitenin ne de fakültelerin adı değişiyor!
Eğitim kurumlarımızın her zamankinden daha fazla hayırseverlerin desteğine ihtiyacı var. Onları onore edecek, öğrenci ve mezunları rencide etmeyecek kurallar getirmek, olası birçok rahatsızlığa gerekçe olacak gelişmeleri ortadan kaldıracaktır.