Proje kapsamında Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB) yapılan çalışmada, e-Okul sisteminde kaydı bulunmayan, ilkokul kademesinde 11 bin 654, ortaokulda 28 bin 421, lisede 240 bin 668 olmak üzere toplam 280 bin 743 öğrenci tespit edildi.
Türkiye genelinde ilkokul, ortaokul ve lisedeki kayıt dışı öğrenci sayısı 9 bin ve üzeri olan 8 il arasında Ankara, İzmir, Adana, Konya, Şanlıurfa, Gaziantep ve Diyarbakır'ın yanı sıra İstanbul da yer alıyor. İstanbul'da yaklaşık 20 bin kayıt dışı öğrenci bulunurken bunların üçte ikisi ortaöğretim, üçte birinin temel eğitim düzeyinde olduğu belirlendi.
İl Milli Eğitim Müdürü Yazıcı, eğitim sisteminde kaydı bulunmayan öğrencilerin takip sistemiyle eğitime dahil edilmesi amacıyla Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB) başlatılan "Eğitimle Yeniden Buluşma" projesini AA muhabirine değerlendirdi.
Çeşitli nedenlerle okuldan uzak kalmanın eğitimin köklü bir problemi olduğunun altını çizen Yazıcı, bundan hareketle başlatılan projenin öğrenciye dokunan, ülkenin geleceğine katkı sağlayacak değerli bir çalışma olduğunu ifade etti.
Bakanlığın Bilgi İşlem Genel Müdürlüğünün oluşturduğu verilerle kayıt dışında kalan veya herhangi bir nedenle halihazırda okullaşmamış öğrencileri belirlemeye dönük bir çalışma yürütüldüğünü anlatan Yazıcı, proje kapsamında kayıt dışı öğrencilerin en son hangi okulda eğitim gördüklerine dair verinin Bakanlık tarafından e-okul sistemine tanımlandığını kaydetti.
Yazıcı, İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü aracılığıyla Merkezi Nüfus İdaresi Sistemi (MERNİS) üzerinden adres değişikliği olan öğrencilerin yeni adreslerinin belirlendiğini, bu bilgilerin illerin ve ilçelerin oluşturduğu diğer verilerle enforme edildiğini ve çalışmanın başladığını söyledi.
Okulun çok önemli ve özel bir çevre olduğunu ifade eden Yazıcı, "Hep diyoruz, 'okullar hayattır' aslında. Bu bağlamda öğrenciyi çok önemli oranda etkileyen temel faktörlerden birisi. Okul değişkeni üzerinde çok önemle duruyoruz. Eğer çocuk okulda değilse nerede olduğunu bilmiyoruz. İstiyoruz ki her çocuğumuz okulda olsun. Çocuğumuza katabileceğimiz bütün değerleri aslında okul vasıtasıyla da katmaya gayret ediyoruz. O yüzden çocuklarımızın okulda olmaları çok değerli. Okul hepimiz için vazgeçilmez bir unsur." diye konuştu.
- Öğrenci ve veliyle görüşülüp ortak çözüm yolu bulunuyor
Yazıcı, öğrencinin okulda olmaması veya okulu terkinin birçok nedeni olduğunu, bunun temel nedenleri üzerine eğilmek gerektiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Milli Eğitim Bakanlığımızın bununla ilgili tespit ettiği veriler, e-okul üzerinden bütün illerimizle paylaşıldı. Bu sistemle ilçe ilçe öğrencilerimizin okuldan uzak olma durumları tespit edildi. Bu çerçevede de ilçelerde ve ilde oluşturduğumuz komisyonlarla öğrenciye özgü çözüm yolları üzerinde çalışıyoruz. Öncelikle bizzat ev ziyaretleriyle öğrencimize ulaşıp, göz göze gelmeye çalışıyoruz. Yine velimizle bir araya geliyoruz. Onların bize getirdikleri sorunlar temelinde de mutlaka ortak çözüm yolları oluşturuyoruz. Devletimiz bütün imkanlarını seferber ediyor."
Projenin sadece okulla veya akademik başarıyla değil, öğrencilerin karşılaşabileceği birçok sorun alanıyla ilişkili olduğunu vurgulayan Yazıcı, öğrencilerin bağımlılık gibi birçok istenmeyen duruma maruz kalabileceğini, bu nedenle çocuklara her yönüyle ulaşarak önce okullaşmasını sağlamaları, beraberinde de diğer problemlerin üzerine yoğunlaşmaları gerektiğini dile getirdi.
- Örgün, açık öğretim veya mesleki eğitim merkezi
İl Milli Eğitim Müdürü Yazıcı, öğrencilerin yeniden okulla buluşması için birçok imkanın seferber edildiğine işaret ederek, öğrencinin öğrenim yaşı uygunsa öncelikle örgün öğretime devamını mutlaka sağlamak istediklerine belirtti.
Yazıcı, şu ifadeleri kullandı.
"Eğer uygun değilse veya başka bir zaruri nedeni varsa açık öğretim seçeneği var. Açık öğretimden eğitimine devam ettirip belki bir üst öğreniminde tekrar örgün öğretime geçme şansını da sunmak istiyoruz. Bunun için Bakanlığımız çok önemli bir çalışma da yaptı. Örgün öğrenim çağı içerisindeki çocuklarımızın açık öğretimle ilgili alınabilecek bütün ücretlerini kaldırdı. Öğrencimiz doğrudan öğretime devam etme şansı buldu. Başka bir prosedür de kalmamış oldu. Diğer yandan çok önemli bir seçenek de mesleki eğitim merkezlerimiz. Yani öğrencimizin haftada 4 gün işe gidip 1 gün okuluna devam etmesi ve yine Milli Eğitim Bakanlığımızın sağladığı imkanla asgari ücretin yüzde 30'unu, 11'nci sınıftan 12'ye geçip kalfalık belgesi aldığında da asgari ücretin yüzde 50'sini alma şansı ve beraberinde de Mesleki Teknik Anadolu Lisesi diploması alması. Yani hem ustalık belgesi hem iş yeri açma belgesi alması ve öğrenimine devam edebilecek olması çok önemli değerler."
Yazıcı, Milli Eğitim Bakanlığının bir bütünlük içerisinde bütün değişkenleri öğrencilerin lehine olacak şekilde düzenlediğini, konuyla ilgili herkesin sorumluluk üstlenmesi gerektiğini dile getirdi.
Artık işin kendilerinde olduğunu, bununla ilgili kendini sorumlu hisseden herkesin, çocukların okulda olması için el ve güç birliği yapması gerektiğini kaydeden Yazıcı, "Bu çerçevede yüzde 95 olan okullaşma oranı hızla yüzde 97'ye ulaştı. Hedefimiz hiçbir çocuğumuzdan vazgeçmemek olduğu için hepsinin eğitimle buluşmasını sağlamak ve yüzde 100 olarak her çocuğumuzun mutlaka okulda olmasını temin edecek şekilde bu çalışmamızı kısa vade içerisinde tamamlamak istiyoruz." ifadelerini kullandı.
- Öğrencilerin eğitimine engel olan etkenler
Öğrencinin okulu bırakmasına neden olan veya eğitime devamını güçleştiren faktörler üzerinde çalıştıklarını belirten Yazıcı, öğrencilerin yurt dışına veya başka bir şehre taşınabildiğini, daha önce gittiği okuldan kaydını aldırmadığı için de sistemde okula devam etmiyor göründüğünü, proje kapsamında bununla ilgili de gerekli işlemlerin yapıldığını bildirdi.
İl Milli Eğitim Müdürü Yazıcı, öğrencilerin okuldan uzak kalmasına neden olan etkenlerden bazılarını şöyle sıraladı:
"Öğrencilerimizin sınıf tekrarı veya okuldaki mevcut durumuyla ilgili devamsızlıktan kalma, tekrar eden başarısızlık nedeniyle okuldan ayrılmış olma, terk gibi nedenler söz konusu. Yine öğrencilerimizin bir bölümünde bazen anne baba kaybı, parçalanmış aile, bu arada çocuğumuzun eğitimle ilgili sürecinin ihmal edilebilmiş olması. İl değiştirme, aile bölününce aile fertlerinin farklı şehirlerde yaşaması ve o arada çocuğumuzun eğitimin dışında kalmış olması gibi nedenler. Çocuğumuz, gencimiz hayatla ilgili başka sorumluluk üstlenmiş olması ama devletin sağladığı diğer imkanların belki bilinmemesi... Bunların her birisini ancak çocuğumuza, velimize ulaşınca görüyoruz. Neyse ki bu engeli, devletimizin sağladığı imkanlarla mutlaka çözme yeterliliğimiz olduğunu düşünüyorum. Yeter ki çocuklarımızla bir araya gelebilelim, öğretmenleriyle onları buluşturabilelim."
- Sağlık problemi olan öğrencilere hastanede veya evde eğitim desteği
Zorunlu eğitim kapsamından en ufak bir ücretin söz konusu olmadığını, öğrencinin okula devamıyla ilgili bu konuda bir engel bulunmadığını belirten Yazıcı, eğitimle ilgili kısmi ekonomik sıkıntısı olan öğrencilerin Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Sosyal Yardımlaşma Vakıflarının desteğinden yararlanmasını temin ettiklerini ifade etti.
Levent Yazıcı, sağlık problemi olan öğrencilere yönelik eğitim seçeneklerine değinerek, şunları söyledi:
"Eğer çocuğumuzun bir süreğen hastalığı, başka bir sağlık problemi, eğitime bire bir devamını engelleyen bir hususu varsa evde eğitim seçeneğimiz var. Zaten bununla ilgili raporlandırmak suretiyle öğretmenlerimiz bizzat öğrencimizin evine giderek eğitimini devam ettirmesini sağlıyor. Eğer hastanede uzun süreli tedavi görmesi gerekiyorsa işte İstanbul'da 15 büyük hastanede öğrencilerimiz için hastane sınıfları açtık. Bu hastane sınıflarında öğretmenlerimiz bizzat eğitimlerini yerinde veriyorlar. Hatta hastane sınıfının dışında eğer yatakta olması gerekiyorsa öğrencimizin bizzat yatağının başında eğitimlerini sürdürüyorlar. Bu seçeneği de sağlıyoruz."
Bakanlığın bu çalışmaya çok hassasiyet gösterdiğini, çalışmayı destekleyecek unsurları da yapılandırdığını dile getiren Yazıcı, meslektaşlarıyla beraber kendilerine çok güvendiklerini belirtti.
Yazıcı, hiçbir öğretmenin çocuklarının okul dışında kalmasına rıza göstermeyeceğini bildiklerini dile getirerek, sözlerini, "O nedenle şu anda kayıt dışı kalan veya devamsızlık durumunda olan bütün öğrencilerimizin okulla buluşmasını sağlayacağız. Yüzde 100 olarak belirlenen hedefi çok kısa süre içerisinde inşallah gerçekleştirmiş olacağız. İstanbul'da da Türkiye'de de bu sonuca çok iyi bir şekilde ulaşacağımıza yürekten inanıyorum." diye tamamladı.