BAKAN ÖZER, MEB'İN EĞİTİM TEKNOLOJİLERİ VE İNOVASYON MERKEZİNİN AÇILIŞINI YAPTI

ODTÜ Teknokent'te yapılan açılışta konuşan Bakan Özer, "Eğitimde tüm paydaşlarımızın müktesebatını kullanarak eğitim sistemimizi çok daha güçlü hâle getirmek için birlikte çalışacağız." ifadesini kullandı. "Bu ülke gerçekten tüm zorluklara rağmen, tüm problemlere rağmen her zaman kendisini yenileyerek, güçlendirerek, emin adımlarla kendi istikametinde yoluna devam ediyor." diyen Bakan Özer, en son gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler Eğitim Zirvesi'ndeki ana temaya değindi. Özer, "Orada ana tema şuydu: Dünyadaki eğitim sistemleri, Kovid salgınından sonra eğitim sistemlerinin dayanıklı olabilmesi için dijital dönüşümle, eğitim teknolojilerinin kullanılıp daha dayanıklı hâle nasıl geçirilebilir? Onunla ilgili etraflı bir tartışma toplantısıydı." bilgisini paylaştı.
 
Özer, sözlerine şöyle devam etti: Oraya gittiğimiz zaman gördük ki biz aslında çok önemli mesafeler almışız eğitim sistemimizde. 19 milyon öğrencisi, 1.2 milyon öğretmeni olan devasa bir eğitim sisteminde sadece nicelik olarak büyümemişiz, kalite olarak da kaliteyi de odağına alarak birlikte büyümeyi gerçekleştirmişiz. İşte Eğitim Bilişim Ağı EBA, artık herkesin hafızasında, eğitim sistemiyle bağlantılı olsun olmasın herkes bir şekilde EBA sözcüğünü telaffuz edebilir hâle geldi. Niye? Çünkü kovid salgınında ülkeler beklenmedik bir meydan okumayla karşı karşıya kaldıkları zaman hemen dijital platformlarla uzaktan eğitimle bu süreci yönetmeye kalktı. Orada zaten Millî Eğitim Bakanlığının geçmişte başlayan o teknoloji hamleleri Milli Eğitim Bakanlığına yansımalarıyla, önceki bakanlarımız zamanında başlayan süreç sürekli zenginleşerek her bakanın katkılarıyla çok daha kullanışlı hâle gelmişti ve EBA devreye girdi.
 
Dijital platform sayısını artırmaya bu dönemde büyük ağırlık verdiklerini dile getiren Bakan Özer, öncelikle öğretmenden başlanıldığını belirterek, Öğretmen Bilişim Ağı ÖBA'ya işaret etti. Özer, "... Yani öğretmenlerimizi sadece yüz yüze mesleki gelişim eğitimiyle desteklemek değil, aynı zamanda istediği yerde istediği eğitimleri alabilecek bir mekanizmayla buluşturmak için Öğretmen Bilişim Ağı'nı gerçekleştirdik. ÖBA'nın bize o kadar büyük katkısı oldu ki 2020'li yıllarda öğretmen başına eğitim saati Türkiye'de 44 saatti ve 44 saat ortalama, hiç eğitim almamış öğretmenler de sistemde bulunuyordu. 2022 yılında özellikle hem ÖBA'yı hem de okul temelli mesleki gelişim eğitimini devreye sokarak bir anda inanılmaz bir yükselme sağladık. Hem eğitimin niteliğini artırdık, hem de nicelik olarak da çok ciddi bir katkı sağladık ve öğretmen başına düşen eğitim saati 44'ten 250 saate geldi." diye konuştu.
 
Dijital platformların içerikleri her geçen gün geliştiriliyor ve güçleniyor
2022'de yapılan dijital platformların geliştirilme hamlesi ile öğretmenleri destekleme mekanizmalarının da geliştirilerek her geçen gün güçlendiğini söyleyen Özer, bir eğitim sisteminin öğretmeni kadar güçlü olduğunu sözlerine ekledi. Özer, hem öğrenci hem de öğretmeni desteklemek için ÖDS, Öğrenci Öğretmen Destek Sistemi'nin geliştirildiğini anımsatarak, "Belki Türkiye'de kullanıcı sayısı kapasitesi en güçlü olan dijital eğitim platformlarından bir tanesi ÖDS, kullanıcı sayısı inanılmaz arttı. Yardımcı kaynaklarla desteklemiş olduğumuz öğrencilerin, artık herkes için genel bir yardımcı kaynakla değil, bireyselleştirilmiş eksikliklerini giderecek dijital mekanizmayla desteklenmesine; öğretmenlerin, öğrencilerin kişisel öğrenme maceralarını takip edip gelişimine destek verdiği bir işleme modülüyle, aynı zamanda öğretmenlerin her türlü kaynağa erişimi sağlayabildiği bir dijital platform." dedi.
 
Dijital platformalar konusunda bir diğer ağırlık verilen başlığın da 'üç dil' olduğunu kaydeden Bakan Özer, şunları söyledi: "Türkçe, matematik ve yabancı dil. Anadil olmadan hiçbir dil öğrenilmesi mümkün değil. Türkçe'ye ağırlık verdik. Sonra matematiği bir dil olarak ele aldık. Çünkü matematik sadece sayısalcıların bilmesi gereken bir şey değil. Özellikle günümüzde bu kadar verinin üretildiği, öğrenme teknolojilerinin yaygınlaştığı, yapay zekanın, derin öğrenmelerin devreye girdiği, veri okumayla ilgili...  müktesebatı olan çocuklar, gençler yetiştirmemiz gerekiyor. Onun için matematikle ilgili farklı yaklaşımları ele alan yeni metodolojiler, aynı zamanda da bir dijital platform oluşturduk. Üçüncüsü yabancı dil. Bu ülkenin yabancı dili öğrenmeyle ilgili problem yok. Yeni yaklaşımlarla yabancı dille ilgili de yeni açılımlar yaptık ve ilk kez 'Diyalekt' diye bir platformun geçen günlerde tanıtımını yaptık. Şu anda dijital platformlarda en fazla indirilen, en fazla kullanıcısı olan bir yabancı dil platformu haline geldi."
 
ÖBA, ÖDS ve üç tane dil platformuyla sayının beşe ulaştığını anlatan Özer, altıncı olarak, halk eğitim merkezlerinin yetişkin vatandaşlara verdiği hayat boyu desteğin altını çizerek, buradaki kişisel gelişim seçeneklerinin dijital platforma aktarılarak sadece Türkiye'de değil, yurt dışındaki vatandaşların da erişip sertifika alabileceği HEMBA isimli bir dijital platformun sunulduğunu kaydetti.
 
Son olarak mesleki eğitimde artırılmış gerçeklik ve sanal gerçeklikle ilgili bir dijital platformun hayata geçtiğini bildiren Bakan Özer sözlerini şöyle tamamladı: "Onun tanıtımını da yaptık. Dolayısıyla Millî Eğitim Bakanlığı'nda bir tane dijital platform varken bir sene gibi kısa süre içerisinde yedi tane ilave dijital platformu katarak, şu anda Millî Eğitim Bakanlığı olarak eğitim sistemimizde sekiz platformla öğrencilerimizi desteklemeye, öğretmenlerimizi desteklemeye devam ediyoruz. İşte bu çalışmalar artık burada disiplinlerarası bir anlayışla, Türkiye'nin eğitimle ilgili her türlü deneyimi olan insanlara açık bir şekilde, uzmanlara açık bir şekilde, yükseköğretim kurumlarına açık bir şekilde, bu mevcut platformların geliştirilebileceği, aynı zamanda ilave platformlarla destekleneceği bir kuluçka merkezimiz AR-GE inovasyon merkezimiz oldu. İlk kez Millî Eğitim Bakanlığı bu bağlamda bir AR-GE ve inovasoyn merkezine sahip oldu. Bunu çok önemsiyorum. Bu atılan adımların ülkemizin gelecekte, özellikle önümüzdeki yüzyılın Türkiye Yüzyılı olması üzere her türlü hazırlıkların yapıldığı eğitimde, sağlıkta, ulaşımda, altyapıda böyle bir süreçte bunun da gerçekten bir mihenk taşı oluşturacağına inanıyorum. Onun için böyle bir yapının, sadece bina olarak değil bir ruh olarak ülkemize kazandırılmasında emek verenlere çok teşekkür ederim."
 
Bakan Özer ve beraberindekiler, açılış kurdelesinin kesilmesinin ardından profesyonel öğrenme laboratuvarını ve ofislerini ziyaret ederek faaliyetler hakkında bilgi aldı.
 
ETKİM hakkında
Merkez, okullara yönelik dijital eğitim stratejilerini uygulama, teknoloji destekli iyi uygulama örnekleri sunma ve kapasite geliştirme faaliyetlerini destekleyecek. Bununla beraber, eğitim teknolojileri yatırımlarını en güçlü şekilde kullanmak amacıyla profesyonel öğrenme laboratuvarında mesleki gelişim çalışmaları, pilot uygulamalar, AR-GE çalışmaları ve teknoloji geliştirme faaliyetleri yer alacak.
 
Eğitimde dijital oyunlaştırma, Bakanlık dijital eğitim platformlarının kullanılabilirlik performansının artırılması ve teknoloji destekli mesleki gelişim toplulukları ve okul tabanlı mesleki gelişim projeleriyle inovasyon ekosistemi geliştirme çalışmalarının başlatılması ve bu kapsamda Bakanlık birimlerinden tamamının yer alacağı çalışma grupları kurulması planlanıyor. Başlangıç projeleri ile birlikte Bakanlığın teknoloji destekli eğitim yaklaşımını, AR-GE ve inovasyon kültürünü desteklemeye yönelik Bakanlık birimleri ile yeni projeler de geliştirilecek.
 
ETKİM, Eğitim Bilişim Ağı (EBA), Öğretmen Bilişim Ağı (ÖBA), Öğrenci/Öğretmen Destek Sistemi (ÖDS), Matematik Eğitim Platformu, İngilizce Eğitim Platformu DİYALEKT, Türkçe Eğitim Platformu, İngilizce Eğitim Platformu, Halk Eğitimi Merkezleri Bilişim Ağı (HEMBA) ve Mesleki Eğitim Artırılmış Gerçeklik platformlarının etkin kullanımı ve geliştirilmesinde de aktif rol oynayacak.